Son Haberler
- Kepezli çocuklar Başkan Kocagöz’le mutlu
- Kıbrıs Anı Evi’nin kapıları ziyaretçilere açıldı
- Süper kızların KKTC provası
- Kepez’de icraat zamanı
- Kırkpınar ve Dirmil pehlivanlarından Başkan Kocagöz’e ziyaret
- Kepez’de dönüşüm başladı
- Kepezli güreşçiler madalyaları topladı
- Başkan Kocagöz, “Kepez’i beraber yöneteceğiz”
- Kepez’den Emek’in ilk parkına estetik dokunuş
- Başkan Kocagöz personelinin yüzünü güldürdü
Kepez Sarıkamış şehitlerini andı
26 Ocak 2012, Perşembe - 19:14Kepez Belediyesi, Sarıkamış harekâtında, ağır kış şartları nedeniyle Allahu Ekber Dağları nda, tek bir kurşun bile atmadan, donarak şehit düşen binlerce kahraman Mehmetçiği, şehadetlerinin 97. yılında Erdem Bayazıt Kültür Merkezinde düzenlediği konferansla andı.
Kepez Belediyesi, Fransa Senatosunun, sözde Ermeni Soykırımını İnkar Yasasını kabul ettiği bugünlerde çok anlamlı bir konferans düzenlendi.
Enver Paşanın, 1. Dünya Savaşında Kafkas Cephesinde, Rus Ordusuna karşı 22 Aralık 1914te başlattığı ve kimi tarihçilere göre 90 bin, bazı kaynaklara göre ise 109 bin Mehmetçiğin donarak ve tifüsten dolayı şehit olduğu Sarıkamış faciasıyla ilgili konferans gerçekleştirildi.
Dede torun Sarıkamışı izlediler
Erdem Bayazıt Kültür Merkezindeki, 97. yılında Sarıkamış Dramı konulu konferansa konuşmacı olarak Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şenol Kantarcı katıldı.
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncünün de yer aldığı konferansa, yediden yetmişe her yaştan katılım oldu.
Rus kurşunlarına değil, Sarıkamışın soğuğuna yenildiler
Konferans, Sarıkamış faciasını tüm çıplaklığı ile anlatan, Sarıkamış 1914 adlı belgesel film gösterisiyle başladı. Belgeselde, vatan için kendilerini feda eden Mehmetçiğin, Allahu Ekber Dağlarında, düşmana tek bir kurşun bile atmadan nasıl şehit olduğu şu şekilde anlatılıyor:
Yılın neredeyse 78 ayı karla kaplı olan bu bölgenin kimi yerlerinde karın yüksekliği 2 metreyi geçiyordu. Zemheri günlerinde soğukluğun -45leri bulduğu sıkça görülüyordu. Gündüz başlayan yürüyüşlerde askerlerin yumuşayan çarıkları gece donmaya, bir mengene gibi ayakları sıkmaya başlıyordu. O andan itibaren adım atmanın imkanı kalmıyordu. Asker çoğu zaman 1 metreyi bulan kar yükseldiğinde yürümeye çalışıyor, karla yapılan boğuşma sırasında teri sırtında donan askerlerin adeta dermanı kalmıyordu.
Potin de kaput da olmayınca donduklarını bile hissetmediler
Oldukları yerde durmadan zıplayan, kendini karların içine atan askerin tüm çırpınışı boşunaydı. Parmak uçlarından tatlı bir sızıntıyla başlayan donma ayak bileklerine ulaştığında askerleri taş gibi yere düşürüyor ve bunun sonrasında o askere kimse yardım edemiyordu. Ayaklarında potin yoktu, sırtlarında kaput yoktu. Bir kısmı yazlık elbiseleri ile kuşatma harekatına katıldılar. 15 saatlik bir yürüyüşün ardından dermansız kalan bedenlerini bir ağacın altına atı veren zavallı Mehmetçikler, tatlı bir uyuşukluğa yenik düşüyor ve donduklarını bile hissedemiyorlardı.
Kurtlar insan etine doymuştu
En cesur Anadolu evlatları, Rus kurşunlarına değil, Sarıkamışın soğuğuna yenilmişti. Soğuk altında yol almaya çalışan Mehmetçik sütun gibi devrilip kalıyordu. Neferler adeta ordunun işaret taşları gibi yol boyunca dizilmişti. Kimi çömelmiş, kimi bir ağaçların gövdesine yaslanmıştı. Ne acıdır ki o yıl kurtlar, insan etine doymuştu. 3. ordunun 118 bin 714 askerinden 109 bin 274ünü karla kefenleyip Allahüekber Dağlarının koynuna gömmüştü.
İzleyenleri hüzünlendiren belgesel, şu sözlerle bitiyordu: Onlar bu vatanın en fedakâr evlatlarıydı. Onlar bu vatanın kayıp kuşağıydı. Onlar önce vatan diyerek, şehit düştüler. Sonra Allahu Ekber Dağlarında kayboldular ve sonra tamamen unutuldular.
Doç. Dr. Şenol Kantarcı da, belgesel sunumunun ardından yaptığı konuşmada Fransa Senatosunda, kabul edilen sözde Ermeni Soykırım Yasasına değinerek, Bu yasanın kabul edilmesi, sözde Ermeni soykırımın yüzüncü yılına denk gelen 2015in ön hazırlığıdır. Dedi.
Ermeni soykırımı tartışması PKK terörü ile aynıdır
Kantarcı, Osmanlı Devleti, Ermenilere soykırım yaptı mı, tartışmasıyla ilgili de şunları söyledi: Batılılar tarafından desteklenen Ermeniler, Doğuda, Vanda Ermenistan devleti kurmak istiyordu. Dünkü Ermeni sorunu neyse bugün kü PKK terörü, Güneydoğu sorunu da aynısıdır. 1915de ne oldu diye kafalarınızda bir hezeyan yaşıyorsanız bunun cevabını Güneydoğu sorununa, PKK terörüne bakış açınızla bulabilirsiniz. PKK terörünü doğru buluyorsanız o zaman Ermeni sorununu da haklı olarak algılayabilirsiniz.
Osmanlı Devletinin, ölüm, kalım mücadelesi verdiği bir dönemde kendisine ihanet eden Ermenilere karşı bir soykırım yapmadığının altını çizen Şenol Kantarcı, Ermenilerin, Vanda devlet kurması ve Müslümanlara karşı inanılmaz bir katliam yapması sonucu tehcir edildiğini anlattı.
İsteyen paşa da oluyor, cumhurbaşkanı da
Avrupa ülkelerinin ve Amerikanın tarihinde soykırım olduğunu iddia eden Doç. Dr Kantarcı, Amerika milyonlarca Kızılderiliyi yok etti. Yanı başımızda Irak işgallerinde 1,5 milyon Iraklıyı katlettiler. Soykırımın kralı Fransadır. 1 İngiliz askerini öldürdüğü için 10 bin Hintliyi kurşuna dizen İngilteredir. Tarihlerinde soykırım olan Avrupa ülkeleri, sözde Ermeni soykırımına Müslüman bir ülke de soykırım yaptı psikolojisinden dolayı neden sahipleniyorlar.
Kantarcı, konuşmasını şöyle tamamladı: Bu ülkede bütün etnik unsurlarıyla birlikte yaşıyoruz. Hiçbir sorunumuz yok. Bu ülkede hiç kimseye ayrım yapılmıyor. İsteyen paşa oluyor, isteyen başbakan oluyor, isteyen de cumhurbaşkanı oluyor.
Başkan Hakan Tütüncü de, katılımından dolayı Doç. Dr. Şenol Kantarcıya plaket verdi.