Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor

20 Ocak 2016, Çarşamba - 11:34
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor
Araştırmacı yazar Ramazan Ayan, ülkenin kurtuluşunun Türk kurtlaşmasından ve Kürt kurtlaşmasından değil kardeşleşmekten geçtiğini söyledi.

Kepez Belediyesi, Liman Eğitim ve Dayanışma Derneği, Kutup Yıldızı Gençlik Derneği ile Kent ve Medeniyet Derneği işbirliğiyle “Medeniyet Kardeşliği” konulu bir konferans düzenlendi.

Anadolu Eğitim ve Davet Gönüllüleri Platformu Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve araştırmacı yazar Ramazan Kayan’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans, Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. 

İslam’ın hedefi insanları kardeşleştirmektir”
 
Ramazan Kayan, İslami çağın hedefinin insanları kardeşleştirmek olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “İslam, insanlar nasıl kardeş olacak, bu hedefi önümüze koyuyor ve tüm insanlığı potansiyel kardeş olarak görmemizi, ümmeti davet olarak algılamamızı ve bunları nasıl kardeş yaparız bilinci ile hareket etmemizi istiyor. İslam’ın temel hedefi budur. Yeryüzündeki tüm insanlığı kardeş kılabilme hassasiyetiyle, davet bilinciyle harekete geçmek ve Allah’ın nasip ettiği hidayeti, hakikati bütün insanlığı ile paylaşabilmek sorumluluğu ile bizi karşı karşıya bırakıyor.”

İslam, düşmanı bile kardeş edinin diyor

Kayan, İslam’ın temel hedefinin düşman üretmek, çoğaltmak değil, düşmanı bile kardeşleştirmek olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Mekke’de, Hz Muhammed’e (SAV) en çok işkence eden, en çok eziyet, hırpalayan, ezen zülüm eden kimdi? Akla Ebu Cehil gelir. Peki, Peygamber Efendimizin, Ebu Cehil’e yaklaşımı nedir? Ellerini açıyor, Kâbe’nin Rabbi’ne yalvarıyor: Yarabbi bu dini Ömer bin Hattab (Hz Ömer) ve Amr bin Hişam ile teyit eyle diyor. Amr bin Hişam kimdir? Ebu Cehil’dir. Allah Resulü, özel dua ediyor, Ebu Cehil’i nasıl kardeş edinebilirim, diye. Kendisine en büyük işkenceleri eden, Ebu Cehil’i kardeş edinebilme duası ile karşımıza çıkıyor, Allah duasını kabul ediyor.”

Putin’in Müslüman olması!

Putin’in, Obama’nın ve Netanyahu’nun Müslüman olması için dua etmek aklınızdan geçti mi bugüne kadar, diye soran Kayan, “Biz de peşin hüküm, onlardan kardeş olur mu? Hani Peygamber’e duyarlılık, hassasiyet vardı. İnsana nereden bakacağız? İnsanı nasıl ele alacağız? Hidayet bizim tekelimizde değil ki. En büyük zorbaya, zalime bile Allah Resulü dua edebilmişse, bizim dua ufkumuz neden dar kalıyor? Niçin kardeşlik perspektifimiz daralıyor? Her halde mevcut kardeşler bize fazla geliyor ki kardeşliğin bol tarafına rastladığımız için yeni kardeşlere ihtiyaç duymuyoruz. Ya da kardeşlik nimetine hoyratça tüketme noktasına veya var olan kardeşlere elde etmede, bir emeğimiz geçmediği için kaybetme noktasında fazla bir tedirginliğimiz yok.”

100 bin sahabenin mezarı dünyanın dört bir yanında

Araştırmacı yazar, 100 binden fazla sahabenin mezarının Mekke ve Medine’de olmadığını anımsatarak, şunları kaydetti: “Sahabeler, yeryüzünün dört bir yanına dağıldılar. Niçin? Sadece bir cihangirlik davası için mi? Yeryüzünün en ücra köşesine yeni kardeşler edinebilmek için yollara düştüler. 120 bin sahabeden bugün Mekke ve Medine’de mezarı olan sahabe sayısı 10 bini geçmiyor. 100 binden fazla sahabenin kabri dünyanın dört bir yanına dağılmış.  Niçin? Çünkü kardeşliği Mekke ve Medine ile sınırlı tutmak istemediler, kardeşlik halkasının dalga dalga yeryüzüne yayılması için seferber oldular.”

“Kardeşlikten vazgeçemeyiz”

Kayan, Güneydoğu’da yaşanan terör sorunuyla ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: “Şu yaşadığımız ülkede resmi ideoloji bir tarafta Türk kurtlaşmasını doğurdu. Onun tepkisiyle Kürt kurtlaşması ortaya çıktı. Bu ülke insanının kurtuluşu, ne Türk kurtlaşmasından ne de Kürt kurtlaşmasından değil kardeşleşmekten geçer. Bugün en temel ihtiyacımız da kardeşleşmedir. Belki biz kardeşleşmenin hakkını verememiş olabiliriz.  Şu an Güneydoğu’ya gidince evrensel İslam kardeşliğini, ümmet gerçeğini diline alamıyorsun şiddetli bir tepkiyle karşılaşıyorsun. Biz kardeşliğin hakkını veremediğimiz için kardeşlik üzerinden gelen söylemleri de şiddetli tepki gösterenlerle karşılaşıyoruz. Bu neye benzer? Bugün namaz kılıyoruz ama namazın hakkını veremiyoruz, diye namazı terk edemeyiz. Kardeşliğin hakkını veremedik diye de kardeşlikten vazgeçemeyiz.”

“İman ettiğiniz sürece kardeşlik bakidir”

Kardeşliğin, imanı bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Ramazan Kayan, “Çünkü biz şöyle iman ediyoruz: Allah\'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Çok net. İman etmedikçe Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız. Haliyle kardeşlik imanı bir zorunluluktur. Evlendiniz eşinizle anlaşamadınız. Evlilik iyi gitmiyorsa boşanabilirsiniz.  İslam’a göre talak hakkınız vardır. İman ettiniz, kardeş oldunuz. Geçinemezseniz bile kardeşliğin talakı ve boşanması yok. İman ettiğiniz sürece kardeşlik bakidir. “ ifadesini kullandı.
Konferansı Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Özsoy, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş takip etti. 
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor
Ülkenin kurtuluşu kardeşlikten geçiyor