• Paylaş

Antalya Ticaret Borsası(ATB) tarafından düzenlenen “Kent Buluşmaları”nın bu haftaki konuğu Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü oldu.

Kepez bölgesi ve çalışmaları hakkında bilgiler veren Başkan Tütüncü; Dokuma alanında AVM, rezidans olmayacağını ve bir tek ağaç dahi kesilmeden Antalya’ya, Antalyalılara kazandıracağını söyledi.

ATB Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, ATB Başkanı Ali Çandır ve ATB Yönetim Kurulu üyeleri ile çok sayıda basın mensubu, bu haftaki Kent Buluşmaları’na katıldı.

Tarım alanlarına sahip çıkalım

ATB Başkanı Ali Çandır, açılış konuşmasında şunları söyledi, “Kepez’de göç var, sanayi var, ticaret var kısacası Kepez’de her şey var ve tarım da var. Kepez hızlı gelişiyor. Tarım hepimiz için önemlidir. Antalya’da tarım topraklarını imara açıp zenginliğini devam ettiren kaç aile var diye baktığımızda, manzaranın iç açıcı olmadığını görüyoruz. Tarımla bir arada tutulan ailelerin tarım alanlarını kaybettikten sonra dağıldığını görüyoruz. Bu durum bizim toplumsal dokumuza da aykırı bir durumdur. Günü birlik zenginlik için geleceğimizi tehlikeye atmamamız gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Tarım alanlarını kaybedersek yarın çocuklarımıza çimento çorbası, seramik kavurma yediremeyeceğimize göre, tarım alanlarımıza sahip çıkmalı ve o alanlarımızı korumalıyız.” dedi.
 
Tarımla ilgili hassasiyetlere katılıyorum

Daha sonra konuşmacı olarak katılan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Göreve geldiği beş buçuk yıl süresince üzerinde önemle durduğunu, konunun sivil toplum kuruluşları ile birlikte ortak aklı oluşturmanın olduğunu vurgulayarak, “Siyasette ve demokraside ortak aklın yol göstericiliğine inanmış bir yapım var. Şehrin problemlerini ortak akıl zeminlerinde sağlıklı bir tartışma çerçevesinde ele alabildiğimiz sürece, çok dinamik bir şehir görüntüsüne kavuşuruz. Bu noktada Antalya Ticaret Borsası’nın ne söylediği çok önemli ve görüşleri de herkes tarafından dikkate alınmalıdır.” İfadesini kullandı.

Şehirlerimizi çok güzel günlere taşımalıyız

Tarım toprakları ile ilgili tüm hassasiyetlere katıldığını belirten Başkan Tütüncü, “Maalesef; Antalya’da 35-40 yıldan buyana çarpık bir kentleşmenin olduğunu ifade etmek isterim. Çok ciddi bir estetik anlayışla şehri ele almalıyız. Şehirlerimizi çok güzel günlere taşıyacak sorumluluğu taşımamız önemlidir. Tarım topraklarının da şehirleşmeye çok sıklıkla kurban edildiğini görüyoruz. Çok verimli tarım topraklarını kaybediyoruz ve gelecek açısından da çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Kent Anayasası konusunda, kentimizde bir takım standartların bu kenti paylaşanlarca kabul edilmesinin çok doğru olacağını ve bu şehrin muhafaza edilmesinin, geleceğe taşınmasında çok hayati bir öneme sahip olduğunu da belirtmek istiyorum” dedi.

Çok farklı zihniyet değişimini bölgemize taşıyoruz

Kepez’deki şehirleşmenin 1960’lardan sonra köyden kente göç olgusuyla başlayan ve Antalya’da yaklaşık 16-17 yıllık zaman zarfında görülen bir kentleşme olduğunu ifade eden Başkan Tütüncü; “ Devletin sosyal devlet olma ilkesinden hareketle yapması gereken çalışmaları, atması gereken adımları vaktiyle atamaması neticesinde çok ciddi gecekondu mahalleleri oluşmuştur. 2000’li yıllardan sonra bu 16-17 yıllık süreçte meydana gelen gecekondu yapısının nasıl kent planlarına uyarlanabileceğine bakılmıştır. Gecekonduların ıslah imar planları yapıldığından dolayı otoparkı olmayan, sokakları dar olan gibi eksiği olan planlamalar ortaya çıktı. Şunu da ifade etmek isterim ki; burada ve Kepez’de de zihniyet değişikliğini ortaya koyabilmemiz için zamana ihtiyaç var. Biz bu noktada ortak aklı çalıştırarak Antalya Ticaret Borsası ile Antalya Ticaret Odası ile mimar ve mühendis odalarımızla, çeşitli sivil toplum kuruluşları ile değerlendirmelerde bulunarak çalışmalarımızı şekillendirerek, çok farklı bir hizmet anlayışını, çok farklı bir zihniyet değişimini bölgemize taşımaya çalışıyoruz” dedi.

Herkesin görüşünü almalıyız

Dokuma konusunda da bilgiler veren Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Dokuma alanında Kepez Belediyesi olarak tek başına karar vermemesi gerektiğine inandığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü, “Dokuma alanında da ortak aklın yol göstericiliğine inanarak Antalya şehrinin söz söylemesi gerekiyor. Bu düşüncelerle herkesle konuyu görüşmek, herkesin görüşünü alarak burayı planlamayı istiyoruz. Bizim düşünce ve vaadimiz burada bir tane ağaç kesmeden, içindeki bir tane binayı dahi yıkmadan ve o binaların tamamını 1950’lerde yapıldığı şekli ile onarıp, restore edip kent hafızasına orayı tekrar kazandıralım istiyoruz. Dokumada otel olmayacak, AVM olmayacak, rezidans olmayacak, toplu konut olmayacak. Ne olacak; işte ne olacağına da ortak akıl ile karar verelim arzusu içerisindeyim.”

Benim önerim kongre vadisi haline getirelim

Kendi önerisinin, Dokuma alanının bir kongre vadisi haline getirmek olduğunu söyleyen Başkan Tütüncü, konuşmasını şu sözlerle tamamladı, “Burada 15 bin kişilik salonların olduğu, 10 bin kişilik, 5 bin, 3 bin, 2 bin 500 ve 500 kişilik çok amaçlı salonların olduğu kongre turizmine dönük programların yapılmasını sağlayabilirsek inanıyorum ki; burası Türkiye’nin en önemli kongre merkezi haline gelir ve Dünya çapında tanınan bir kongre vadisi haline gelir. Vakıf arazisi ve Dokuma alanı Antalya için önemlidir, bu iki alanın Antalya’ya kazandırılması önemlidir ve bu iki arazi Antalya’nın namusudur. Buradaki yöneticilerin de bu namusa en iyi şekilde sahip çıkmalı ve sorumlu bir şekilde meseleye yaklaşmalıdırlar.”