Vatan, bayrak birse gerisi hikaye

28 Aralık 2012, Cuma - 19:31
Vatan, bayrak birse gerisi hikaye


Sarıkamış Harekâtı’nda; Hicaz’dan, Balkanlar’dan, Anadolu’dan gelen 76 bin askerin şehit olduğunu söyleyen Prof Dr. Taşkıran, “Şehit olurlarken ne Kürtlüklerini ne Çerkezliklerini ne Arnavutluklarını ne de Türklüklerini hatırladılar. Çünkü vatan birdi, bayrak birdi. Vatan ve bayrak birse gerisi hikâyedir.“ dedi.

Kepez Belediyesi, Sarıkamış harekâtında, soğuktan, tifüsten ve açlıktan şehit olan 76 bin askerin dramını, düzenlediği konferans, fotoğraf sergisi, kompozisyon ve şiir yarışmasıyla gençlere anlattı.

Öğrenciler ödüllerini aldı

22 Aralık 1914’te Rus işgaline karşı yapılan Sarıkamış harekatında şehit düşen kahraman Mehmetçik, şahadetlerinin 98. yılında Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nde düzenlenen fotoğraf sergisi ve konferansla anıldı. Prof. Dr. Bingür Sönmez’in arşivinden oluşan “Sarıkamış” konulu fotoğraf sergisinin açılışını, Konyaaltı Kaymakamı Bayram Yılmaz ve Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü yaptı.

Daha sonra Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa geçildi. Konferansa 500’e yakın lise öğrencisi katıldı. Kaymakam Yılmaz ve Başkan Tütüncü, konferanstan önce Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile organize edilen “Sarıkamış” konulu kompozisyon ve şiir yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi.

Milli bir tarih şuuru oluşturuyoruz

Konferansın açılış konuşmasını yapan Başkan Tütüncü, Sarıkamış hadisesi gibi, milli tarihin içerisinde bilenmeyen noktalar üzerinde durarak, sağlam bir milli tarih şuuruna erişmeyi amaçladıklarını kaydetti.  Sarıkamış harekatının, milli tarihin büyük trajedilerinden bir tanesi olduğuna değinen Tütüncü, “Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan o felakette 76 bin askerimiz şehitlik mertebesine yükseldi. Sarıkamış, Çanakkale gibi birçok tarihi olayı derinlemesine incelediğimiz zaman, aslında sağlam bir milli tarih şurana sahip olmanın yanında, bu güzel toprakların ecdadımız tarafından nasıl vatan yapıldığı da ortaya çıkmış oluyor. Sarıkamış harekatının 98. yılında Cenabı Allah’tan, Sarıkamış şehitlerinin şehitlik mertebelerini yükseltmesini diliyorum.” ifadesini kullandı.

Sarıkamış şerefimizdir

Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran ise fotoğrafların, haritaların yer aldığı slaytlar eşliğinde gençlere, Sarıkamış harekatını anlattı. 
“Sarıkamış muharebeleri fedakârlık, kahramanlık destanıdır.” diyen Taşkıran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sarıkamış, bu milletin bağımsızlığı için, vatanı için neleri göze alabileceğini bütün dünyaya gösteren bir örnektir. Sarıkamış’ta, 76 bine yakın asker, soğuktan, tifüsten, hummadan, açlıktan hayatını kaybetmiştir. Sarıkamış dağları, o kahramanlara mezar, Sarıkamış’ın karları ise yiğitlerimize kefen olmuştur. Sarıkamış bir dramdır, milli felakettir ama Sarıkamış bizim şerefimizdir, gururumuzdur. Biz millet olarak zaferlerimizi kutlarız. Ama sadece zaferlerimizi değil, felaketlerimizi ve acılarımızı da unutmamız lazım.  Felaketlerimizin, acılarımızın yasını tutmalıyız ki bir daha o felaketleri yaşamayalım.  Sarıkamış ders çıkarmamız ve anmamız gereken bir dramdır.  Etkileri insanları şaşırtacak kadar boyuttadır. Ama hareket 15 günlük bir süreyi kapsar. 22 Aralık 1914’te başlamış, 15 Ocak 1915’te sona ermiştir.” 

Donarak değil savaşarak öldüler



 Harbiye Nazırı ve 3. Ordu Komutanı Enver Paşa’nın, 22 Aralık’ta, yarım metre karın, eksi 30 derece soğuğun ve yolun olmadığı koşullarda Sarıkamış harekatını başlattığının bilgisini veren Taşkıran, Sarıkamış’ta yaşanan dramla ilgili şunları söyledi. “  9. Kolordu 25 Aralık’ta Sarıkamış önlerine geldi. 9. Kolordu ağır kış şartlarında 3 günde 75 km yol yürümüştür. Askerlerimizin çoğunun ayağında deriden yapılmış çarık var. Deri, karda ıslanınca yumuşuyor. Yumuşayınca önce parmaklar, sonra ise bilekler donuyor ve asker ayağını hissetmiyor. Tek kurşun atmadan donarak öldüler, söylemi doğru değildir. Savaşarak öldüler, onun için Sarıkamış bizim gurumuzdur.

Ağaçlardan donmuş askerler döküldü

25 Aralıkta Enver Paşa, diğer kolordular gelmeyince elindeki birliklerle Sarıkamış’a saldırdı. Ruslar geri çekildi. Ancak topçu ve asker desteği gelmeyince, Rusların karşı taarruzu üzerine Enver Paşa birliklerini Sarıkamış’ın dışına çıkardı. Geceyi Ormanlık alanda geçirdiler. Eksi 30-35 derece soğuk, 3 gün yürüyen, 75 kilometre yol alan ve savaşan asker, gece uyamayın emrini dinler mi? Askerlerin büyük bir kısmı birbirine sarıldı ve uyudu ve bir daha uyanamadı. Yanlarında getirdikleri muşambanın altına giren ve birbirlerine sarılarak ısınmaya çalışan askerler de öbek halinde donmuşlar. Yer ıslak olduğu için ağaça çıkan bazı askerler de ağaçlarda donmuş. Sabahleyin Enver Paşa, taarruz için askerlerine, evlatlarım neredesiniz, diye seslendiğinde cevap veren olmadı. Sarıkamış’a ulaşan 9. kolordunun büyük bir kısmı donmuştu.  Ağaçlardan patır patır donan askerlerimiz döküldü.

32 bin askerden 3 bini Sarıkamış’a ulaştı

10. Kolordu ise Allahu Ekber Dağlarında yolunu kaybetti. 10. Kolordunun iki tümeni birbirini düşman tümeni zannederek, birbiriyle çarpıştı. İki bine yakın kaybımız oldu. 10. kolordunun mevcudu 32 bin 300’dü. Allahu Ekber dağlarını aşan asker sayısı 3 bin 400 kişidir. 29 bin kişi Sarıkamış’a gelememiştir.

22 Aralık’ta harekete başlarken 3. ordunun asker sayısı 118 bindi. 14 Şubat 1915 yapılan sayımda 3. Ordunun kalan asker 42 bindi. Resmi rakamlara göre Sarıkamış harekâtında yaklaşık 76 bin askerimiz; donarak, tifüsten ve açlıktan şehit olmuştu. Ruslar 36 yıldır o bölgedeler. Her şeyleri var. Buna rağmen Ruslar yaklaşık 32 bin kayıp vermişler, bu kaybın 9 bini de donmadır.”

El ele,  kol kola vatan için şehit oldular

76 bin şehidimiz atalarımızdır. Sarıkamış’ta, Yemen’den, Kosova’dan, Bulgaristan’dan, Hicaz’dan, Anadolu’nun her yerinden gelen askerlerimiz vardı. Üzerindeki yaşadıkları topraklar için, altında yaşadıkları bayrak için el ele, kol kola vatanlarını savundular ve şehit oldular. Şehit olurken ne Kürtlüklerini ne Çerkezliklerini ne Arnavutluklarını ne de Türklüklerini hatırladılar. Çünkü vatan birdi, bayrak birdi. Vatan ve bayrak birse gerisi hikayedir.”

Konferansın sonunda  Başkan Yardımcısı Mesut Kocagöz, Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’a plaket takdim etti.