Tütüncü’den edebi konuşma

2 Mayıs 2012, Çarşamba - 06:31
Tütüncü’den edebi konuşma



Başkan Hakan Tütüncü, toplumun her kesiminden kişilerin bulunduğu Gönül Dostları Grubu’nun toplantısında  “edebiyat ve sanat” konulu bir konuşma yaptı.

Gönül Dostları Grubu’nun, kamuoyunda tanınan kişileri davet ettiği ve 15 günde bir gerçekleştirdiği toplantıların bu haftaki konuğu Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü oldu.

Grubun dönem başkanı Muharrem Yellice’nin organize ettiği ve Adonis Otel’de düzenlenen yemekli toplantıda Tütüncü, aralarında iş adamlarının, avukatların, öğretmenlerin ve sanatçıların bulunduğu konuklara, edebiyatı ve sanatı anlattı.

Başkan Tütüncü, Divan Edebiyatı’ndan, Osmanlı Padişahlarından ve Mimar Sinan’dan alıntılar yaparak, tarih ve Türk medeniyeti perspektifinde edebiyat ve sanatla ilgili düşüncelerini dile getirdi.

Edebiyat Doğu’dan yükseldi

Toplantı için özel bir çalışma yapmadığını belirterek konuşmasına başlayan Tütüncü, “Çünkü Edebiyat ve sanat dipsiz bir kuyudur. Kutadgu Bilig’den başlayabiliriz. Divan Edebiyatı’ndan söz edebiliriz. Biri der ki, Yunus Emre’yi anlatalım, Diğeri Pir Sultan’dan bahsedelim, der.” ifadesini kullandı.

‘Işık hep doğudan yükselir.’ sözünü anımsatan Tütüncü, konuşmasında şunları kaydetti: “Dünyaya ışık hep doğudan yükselmiş; modernleşme hareketleri de hep doğudan batıya doğru olmuştur. Afganistan’da kurulan Çağatay Hanlığı döneminde, Sultan Hüseyin Baykara ile Ali Şîr Nevâî edebiyat sohbetleri yapardı. Gerçekten medeniyetin merkezi hep Doğu olmuştur.”

Mimar Sinan’ın, mimarlığa ve sanata derinlik kazandırarak, eserlerini inşa ettiğine değinen Başkan Hakan Tütüncü, Osmanlı Padişahı 3.Selim’in, çok iyi bir Klasik Türk Müziği üstadı olduğunu hatırlattı.

Padişahların hepsi şairdi

 3. Selim’in, kendi adına 11 tane makamının bulunduğunu, en önemli makamının ise “Sûzidilâr┠olduğunu ifade eden Tütüncü, Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fetih ettikten sonra yayınladığı ilk fermanın da bir şehrin duvarları kültürle, sanatla örülür, olduğuna dikkat çekti. Başkan Hakan Tütüncü, bütün Osmanlı Padişahlarının şair olduğunu anımsatarak, “Hepsinin divanları vardı.  Sarayda bir kadın herhangi bir enstrümanı çalamıyorsa, şarkı söylemiyorsa ona kadın gözüyle bakılmazdı. Şiir söyleyemeyen bir adamı da mahalle kahvelerine almazlardı. Tavla oynayacaksanız her zarı attığınızda beyit okumanız gerekiyor.”

Divan Edebiyatı’nı neden çok seviyor

Şeyh Galip ve Fuzuli’nin beyitlerini önce Farsça sonra günümüz Türkçesi ile okuyarak konuşmasına devam eden Tütüncü, şunları söyledi: “Hilleli Mehmet Fuzuli, İran Azerilerindendir ama Türk’tür. Edebi eserlerini Fars dili ile yazar. Saray edebiyatı da Fars diliyle harmanlanmıştır. O dönemde Fuzuli’nin çağdaşı William Shakespeare, vardır.  Shakespeare eserlerini, 80 bin kelime ile yazarken, Hilleli Mehmet Fuzuli yaklaşık 300 bin kelime ile eserlerini oluşturuyordu. Günümüz toplumumuzda en kültürlü kişinin 150 kelime ile konuştuğunu hesap edersek, ne kadar engin bir medeniyet mazisine, muhteşem bir tarihe sahip olduğumuzu görürüz.”

Başkan Tütüncü, Divan Edebiyatı’nı neden çok sevdiğini de şöyle açıkladı: “Divan Edebiyatı’nda öyle beyitler var ki o beyitleri okuduğunuz zaman o beyitlerin üzerine iki tane 500 sayfalık kitap yazabilirsiniz.” Tütüncü, bu tezini de Fuzuli’nin  “Su Kaside”sinden bir beyit okuyarak güçlendirdi.

Antalya Selçuklu şehridir

Konuşmasında Antalya’nın, Selçuklu şehri olduğuna değinen Tütüncü, “Osmanlıların Antalya’yı yönetme şekli çok daha farklı oldu. Antalya, Osmanlıların değil ama Selçukluların çok önemli bir medeniyet merkeziydi. Selçuklu medeniyeti o kadar derin ki Büyük Selçukluların, Anadolu Selçuklularının çok daha büyük bir medeniyet birikimine sahip olduğunu ifade edebiliriz. Antalya şehrinin kimliği inşa edilirken üzerinde durulması gereken, Selçuklu medeniyetinin bu kente kazandırdığı eserlerdir.” görüşünü dile getirdi.

Kepez’i kültür ve sanatla buluşturuyoruz

“Büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Sanatla irtibatımız devam ettiği sürece daha medeni bir toplum meydana getirebileceğimizi düşünüyorum. Yaptığımız en önemli işlerden bir tanesi de Kepez’i, kültür ve sanatla buluşturmaktır. Toplumun en alt katmanlarına kadar kültür ve sanatı yerleştirmeyi, insanları kültürle ve sanatla buluşturabilmeyi amaçlıyoruz.” diyen Tütüncü, konuşmasını Sezai Karakoç un Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine şiirinin tamamını okuyarak tamamladı. 



Muharrem Yellice, Tütüncü`ye, Gönül Dostları  grubunun simgesi olan nazar boncuğu taktı.simgesi 
Gönül Dostları Grubu üyeleri de, bir belediye başkanının, edebiyat ve tarihten konuşmasına ilk kez tanık olduklarını ifade ettiler.