Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’la sağduyu çağrısı.

16 Ocak 2010, Cumartesi - 20:57
Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’la sağduyu çağrısı.
Necip Fazıl’ı ne kadar çok seviyorsam Nazım Hikmet’i o kadar çok seviyorum, diyen Başkan Hakan Tütüncü, “Yıllarca Alevilik/Sünnilik, sağcılıkla/solculuk, Komünistlik/Ülkücülük, laik/antik laik gibi çatışma alanlarıyla uğraşmadık mı? Allah aşkına toplumun içerisinde böyle bir çatışma var mı? Yok. Bu ülkede başı açıkla, başı örtülü yan yana geziyor; sağcı ile solcu arkadaş oluyor.”  Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, AKEV Koleji’nin, “Kitap Okuma Alışkanlığı” söyleşisine konuşmacı olarak katıldı. Tütüncü, söyleşisinde, bazı kesimlerin tırmandırmak istediği etnik farklılığa mezhep, meşrep farklılığına dayalı huzursuzluklar oluşturmak isteği, demokratik rejime yönelik demokrasi dışı müdehalelerle ilgili önemli tespitlerde bulundu. İhtilal dönemlerinin acı hatıralarını hatırlatarak topluma sağduyu çağrısı yaptı.

Bahçesinde oynadığı okulda şimdi konuşmacı

Başkan Tütüncü, okula gelişinde bando eşliğinde, okulun tüm öğrencileri ve öğretmenler tarafından coşkulu bir şekilde karşılandı. Daha sonra Tütüncü, AKEV Koleji Kültür Salonu’nda “Kitap Okuma Alışkanlığı” söyleşisinde öğrencilerle bir araya geldi. “Bana böyle güzel bir günü yaşattığınız için teşekkür ederim.” diyen Tütüncü,  Bu okulun benim hayatımda özel bir yeri var. 1990 ve 1996 yıllarını bu mahallede yaşadım. Bu okulun bahçesinde mahalledeki çocuklarla oynadık. Çocukluğumda bahçesinde oynadığım okulun öğrencileriyle bugün, bir belediye başkanı sıfatıyla buluşmak da bana ayrı bir mutluluk verdi” şeklinde konuştu.

Hayatı makine gibi yaşayan insan olmayın

Aydınlanmanın, bir aydın bakışını geliştirilememesi halinde birçok şeyin eksik kalacağının altını çizen Tütüncü, “Çok iyi bir doktor olmuşsunuzdur ama milletin tarihi ile ilgili herhangi bir kanaatiniz yok. Çok iyi mimar olmuşsunuzdur ama hayatınızda hiç şiir okumamışsınızdır. O zaman sadece iyi para kazanan, hayatı makine gibi yaşayan insan olursunuz.” dedi.

Kitabı sevmediyseniz zaping yapın

Öğrencilere, kitaplarla iyi dost ve arkadaş olmayı tavsiye eden Başkan Hakan Tütüncü, şöyle devam etti: “Üniversite yıllarında her hafta 4 kitabı satır satır okurdum. Kitap okuma ile televizyon seyretmek birbirine benzer. Zaping yaptığınız gibi, bir kitabı alın eğer sizi sarmazsa zaping yapın, değiştirin. Kitap okuma alışkanlığını böyle kazanırsınız. Hangi kitap size zevk veriyorsa, hangi kitapta yeni şeyler öğreniyorsanız o kitaptan devam edin. Yoğun bir tempoda çalıyorum. Eve erken de geç gitsem de yoğun tempo içerisinde her gece en az 40–50 sayfa kitap okurum. Her yaşadığım ortamda bir kitap vardır. O kitaplardan besleniyorum. Nasıl ekmeksiz, gıdasız kalırsak hastalanırız, kitaptan uzak kaldığınızda bilgi nimetinden uzak kalırız.”

Dillerden düşmeyen şarkıların bestecisi olmak isterdim

Söyleşide öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Tütüncü, siyasetçi olmasıydınız ne olurdunuz, sorusuna şu cevabı verdi: Kısa bir süre avukatlık yaptım ve başarılı olduğuma inanıyorum. İlgi alanım siyaset, etki alanım da insanlara hizmet etmek. Bu alanlarda başarılı olmayı istiyorum. İyi bir musiki sanatçısı olmayı isterdim. En büyük isteğim de hani yıllarca dillerden düşmeyen şarkılar vardır ya o şarkıların güftesinde, bestesinde imzamın olmasıdır.”

Kitaplardan kendime politik tavır oluşturuyorum

Tütüncü, kitapla kurduğunuz dünya ile gerçek dünya arasında iletişim kurmakta zorlanıyor musunuz, sorusunu da, “En büyük mutluluğumu gecenin geç saatlerinde eve gittiğimde, her şeyi dışarıda bırakarak içeri girdiğim zaman o kitabın bana anlattığı, ifade ettiği dünyayı ile buluştuğumda hayatımın en anlamlı dakikalarını yaşıyorum. Her şey dışarıda kalıyor. Gerçek hayatla, kitapların bize sunduğu hayatlar arasında farklılıklar var. Hangi dünyada tatmin oluyorsanız o dünyanın insanısınız. Kitapların bize sunduğu dünyada yaşamak bana, politik yaşamdan daha keyifli ve leziz geliyor. Kitaplardan kendime bir politik tavır kendime oluşturmaya çalışıyorum. Kültür ve medeniyet araştırmaları, kitap okumalarım neticesinde elde ettiğim güzellikleri siyasetin içerisine taşımaya çalışıyorum.” Yanıtını verdi.

Demokrasinin çıtası yükseldikçe acı hatıralar unutulacak

Bir öğrencinin, siyasete girmemizi istemiyorlar, bize ne tavsiye edersiniz, sorusunu “Devletin nasıl yönetildiği, bizleri yönetenlerin nasıl yönettiği ile alakalı izleme, takip, sorgulama yöntemlerini mutlaka kullanın. Her zaman devleti yönetmek, yönetimde söz sahibi olmak gibi bir hayaliniz olsun.” Şeklinde cevaplandıran Başkan Tütüncü, öğrencilerin, Cumhuriyet’e ve demokrasiye değer verilmiyor serzenişiyle ilgili de, şu değerlendirmeyi yaptı: “Cumhuriyet ve demokrasi birbirlerini tamamladıkları anda güzel olurlar. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırdığımız ölçüde büyük Atatürk’ün bizler için koyduğu hedefleri gerçekleştirmiş olacağız. Türkiye’de demokrasinin olgunlaşmadığı yıllarda 10 yılda bir demokrasiye bir balans ayarı verilmişti. Ö dönemlerin milletimizin üzerinde bıraktığı derin acı hatıralar var. Sokağa çıkılamayan günleri yaşıyordu Türkiye. Demokrasinin çıtası yükseldikçe acı hatıralar unutulacak ve yok olacaktır. Demokrasimizin Cumhuriyetin 100 yıl hedeflerine de ancak ve ancak demokrasi aracılığı ile ulaşabiliriz”

Necip Fazıl Kadar Nazım Hikmet’i de severim

Söyleşisinde “Türkiye’de çile çeken iki büyük insan vardır. Biri Nazım Hikmet Ran’dır biri de Necip Fazıl Kısakürek’tir.” diyen Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü,  şu görüşleri dile getirdi: “Nazım Hikmet’in mücadeleciliğine o kadar hayran olmuşumdur ki, davasına olan inanmışlığı var ya, inançlarını paylaşmaya biliriz. Bu ayrı bir mesele. Nazım’ın, bir insan olarak dik ve onurlu duruşu beni etkilemiştir. Necip Fazıl’ı ne kadar çok seviyorsam, Nazım Hikmet’i de bir edebiyatçı, bir düşünür olarak o kadar çok seviyorum. Aynı dönemde solculuk suçsa Necip Fazıl neden hapse atıldı? Sağcılık suçsa Nazım’ı neden hapse atıldı? Üzerinde dikkatle durmamız lazım gelir”

Kamplara ayırdılar birbirimizi kırdırdılar

Tütüncü, Türkiye’nin gelişmesini ve ileriye gitmesini istemeyen bazı karanlık güçlerin yıllardır toplumu kamplara ayırdığına dikkat çekerek, şunları ifade etti: “O kamplara ayrılan unsurları birbiriyle çatıştırdılar. Bunlar bu karanlık senaryoları yazanların bu ülkenin ileriye gitmesini istememeleriydi. Onlar hayal ettiler ki Türkiye hep içeriye doğru patlasın. İçeride hep birbirleriyle uğraşsın. Çatışma alanları meydana getirdiler. Alevilik ve Sünnilik, sağcılıkla-solculuk, Komünistlik-Ülkücülük, laik-antik laik yıllarca bu suni çatışmalarla uğraşmadık mı? Allah aşkına toplumun içerisinde böyle bir çatışma var mı? Yok. CHP’li bir belediye başkanının yanında 1 saatlik keyifli bir sohbetten sonra buraya geldim. Toplumun içerisinde bu kavga ve çatışma söylemlerinin karşılığı yok. Bana göre Türkiye’nin en önemli kayıplarından bir tanesi Nazım Hikmet’i kaybetmektir. Biz Nazım’dan da, Necip Fazıl’dan da faydalanalım. Aleviliğin, Sünniliğin içerisinde de güzel şeyler var. Onlardan da faydalanalım.”

Meşru iktidara eylemli bir hareket hoş karşılanamaz

Milletin hür iradesiyle oluşan iktidara yönelik demokrasi dışı eylemlere de değinen Başkan Hakan Tütüncü, “TBMM’nin alnında Atatürk’ün muhteşem bir sözü olan “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” yazar.  Millet kimi isterse, neyi isterse milleti o kimseler, o gruplar yönetecek. Bir iktidar, sandıktan milletin teveccühü ile çıkmışsa, demokratik kültürümüz gereği, onlara katlanmak, o iktidarın yöneticilerini de meşru kabul etmek durumundayız. Sandıktan çıkan iktidarı, demokrasi dışı farklı yöntemlerle iktidardan uzaklaştırmayı önerenler varsa bunları önersinler. Özgürlükçü demokrasiler bu fikirlerin sahiplerine de hoşgörü ile yaklaşırlar. Yani demokrasi o kimsenin bu yöndeki fikirlerini açıklama hürriyetini de savunurlar. Düşünce ifadesi olarak hoşgörü ile karşılarız. Eylemli bir harekete dönüşürse bunu da Türkiye’nin demokrasisi adına hoş göremeyiz ve bağımsız yargı makamları da hukukun gereğini yerine getirirler.”

AKEV Koleji Genel Müdürü Selahattin Çiçek,  AKEV Koleji İlköğretim Okulu Müdürü Güler Yılmaz ve AKEV Koleji Lise Müdürü Mehmet Ay,  söyleşi katılımından dolayı Tütüncü’ye çiçek takdim etti.  

Benzer Haberler