​Dokuma’da hukuki müjde

30 Ekim 2017, Pazartesi - 17:12
​Dokuma’da hukuki müjde
Kepez Belediyesi, Dokuma arazisinin üst kullanım hakkını alan şirketle hukuki sürecin çözümü için anlaşma sağladı. Sağlanan anlaşma ile Dokuma arazisi tapusundaki üst kullanım hakkı şerhi kaldırılacak ve belediyeye 100 milyona yakın bedelle açılmış davalar sona erecek.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, 2005’te dönemin yönetimi tarafından üst kullanım hakkı ihalesiz şekilde bir şirkete verilen eski Dokuma Fabrikası alanında 12 yıldır yaşanan hukuki süreci Antalyalıları mutlu edecek şekilde sonuçlandırıyor. Başkan Tütüncü, kentin ortak aklıyla Dokuma arazisinin kültürel tesis, spor alanı ve yeşil alan olan 238 dönümlük kısmını 2014 Aralık ayında Antalyalıların kullanımına açmıştı. Tütüncü, 488 dönümlük Dokuma arazisin tapusu üzerindeki üst kullanım hakkı şerhi sorununu da Antalyalıları sevindirecek ve kamu bütçesini zarara uğratmayacak şekilde, şeffaflık ve ortak akıl ilkesiyle çözüyor.
Şirketle sulh anlaşması
Kepez Belediyesi’nin yüzde 99,98 hissedarı olduğu Dokuma AŞ yönetimi, yargı tarafından iptal edilen üst kullanım hakkı sözleşmesiyle ilgili MULTİ A.Ş yetkileriyle hukuki sorunlarının çözümü için muhtelif zamanlara görüşmeler yaptı.  Görüşmeler neticesinde tüm hukuki davalardan karşılıklı vazgeçilmesi, tapudaki üst kullanım hakkı şerhinin kaldırılması, bunun karşılığında sözleşme kapsamında ödenen 9 milyon USD+ KDV’nin ve ruhsat harcının geri ödemesinin yapılması, bunun dışındaki tüm hak ve taleplerden vazgeçtikleri, başka bir talep de bulunmayacakları konusunda şirket ile sözlü bir mutabakat sağlandı.
Dokuma hukuki süreci canlı yayında
Başkan Hakan Tütüncü de uzun yıllar şehrin gündemini işgal eden Dokuma arazisinin hukuki sürecini kapalı kapılar ardında değil Kepez Belediye Meclisi’nde çözüm aradı.  
Kepez Belediyesi Meclisi, Dokuma arazisinin hukuki sürecini görüşmek için olağanüstü toplandı. Meclis toplantısı, şeffaflık ilkesi ve Dokuma’nın kentin ortak bir değeri olması nedeniyle, alınan meclis kararıyla iki televizyon kanalından ve belediyenin sosyal medya hesaplarından aynı anda canlı olarak yayınlandı.
 Antalya Dokuma’ya sahip çıktı
Başkan Tütüncü, yaptığı konuşmada Dokuma alanında yaşanan hukuki süreçle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Dokuma Anonim Şirketi yüzde 99.802’lik kısmı ile Kepez Belediyesi’nin dir. Ancak Dokuma arazisi ile geçmişi ile hatırası ile sadece Kepez Belediyesi’ne değil bütün Antalya’ya mal olmuş çok önemli bir değerimizdir. Özelleştirme İdaresi, Dokuma Fabrikası’nı, 2005 yılında Kepez Belediyesine devretmiş. Dönemin belediye yönetimi, Dokuma arazisinin üst kullanım hakkını, ihalesiz bir yöntemle yabancı bir şirkete vermişti. Bu tahsise kamuoyundan çok ciddi bir tepki geldi. Siyasi parti temsilcileri, meslek odaları, bazı sivil toplum kuruluşları sözleşmenin iptali için dava açtı. Eylemler yapıldı”
Erdoğan’dan ‘Halka aç’ talimatı
2009 yılında o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Dokuma\'nın halka açılması, hukuki probleminin çözülmesine yönelik çalışma yapmamı istedi.  Belediye Başkanlığı görevimde temel amacım Dokuma’nın hukuki meselelerini çözmek, hukuki meseleleri çözdükten sonra da araziyi halkın nefes alacağı bir mekân haline getirmek oldu.  
Dokuma’nın tapusunda üst kullanım şerhi vardı
Yargının Dokuma arazinin üst kullanım hakkını veren sözleşmenin iptali kararı 2013’te kesinleşti. Dokuma artık Antalyalıların olmuştu. Ancak önemli bir problem vardı. Sözleşme iptal oluyor, ancak tapuda var olan 49 yıllık bir üst kullanım hakkı var. Bu sınırlı ayni hakkı ortadan kaldırmamız gerekiyordu. Şirkete sözlü bildirim ve ihtarname çekmek suretiyle bunların kaldırılmasını talep ettik. Şirket de bize ciddi bir alacaklarının olduğuna dair ihbarname çekti. 2013 yılının Aralık ayında tapu tahsisi için dava açtık. Karşı taraf da alacak davası açtı. Bu dava 4 yıldır devam ediyor. Dava ne zaman biter bilmiyoruz.
Sulh belediye için karlı olacak
Bu aşamalar devam ederken şirket bize sözlü müracaatta bulundu. Şirket politikalarımız gereği anlaşma zemini bulmak ve mutabık kalmak istediklerini söyledi. Şirket bu işleri neticelendirmek isteyince 2, 2,5 aydır süren bir müzakere söz konusuydu. Kamu maliyesi ile son derece ekonomik bir noktaya bu işi getirmiş olduk. Bu karlı bir iş olacak. Sonuçta 2005 yılında sözleşme dayanarak yatırılan bir paranın aynen iadesi olacak. Gelinen noktanın son derece makul ve kamu maliyesi bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum. Şirket, 15 Aralık tarihine kadar bütün işlemlerin tamamlanması isteniyor.
“14 milyon lira ödeyeceğiz”
Hukuki süreç aleyhimize neticelendiğinde ödememiz gereken rakamlar göz önünde bulundurulduğunda şu an itibari ödeyip kurtulmamız gereken rakam 38 milyon 975 bin TL. Şirket yatırdığı 10 milyon 620 USD’yi talep ediyor. Bizim kasamızda ne var? 8 milyon 111 bin USD. Bu rakamın karşılığı 29 milyon 767 bin 370 TL’dir. Biz geri kalan 9 milyon 207 bin lirayı ödeyerek davadan kurtulacağız. Ayrıca şirket o dönem inşaat harcı için belediyeye 4 milyon lira ödeme yapmış. Bu parayı da geri vermek durumundayız. Totalde 14 milyon 48 bin lira ödediğimiz de bütün bu yük ve sıkıntılardan hepsinden ebediyen kurtulacağız.
Dokuma’nın tamamıyla halkın olduğu konusunda hiçbir tereddüt kalmamış oluyor.  
Dava süresi uzarsa 100 milyonun üzerinde ödeme
Bu davayı bugün itibari ile bitmez ise 100 milyonun üzerinde bir fatura doğacak. Zaten açılan dava kısmı bir dava da talep edilenler faturalı ödemelerdir. 10 milyon 600 bin USD’yi almadım, diyemezsin. Bir hukukçu olarak ifade ediyorum ödememiz gereken üzerinde hiçbir itilafın da olmadığı tamamıyla sözleşmeden kaynaklı, faturalandırılmış paraları ödeyeceğiz. Dolayısıyla mahkemeden bundan daya iyi bir karar çıkması söz konusu değil.
Bugün itibariyle 100 milyon lira. 2 yıl, 3 yıl sonra dava biterse 120, 130 milyon lira olacak. Bugün 14 milyon ödeyip kurtulmak var yarın ertesi gün 150 milyon lira ödemek var. 3-5 yıl sonra hukuk süreç bitti ve ödenmesi gereken bir miktar ortaya çıktı. Kasaya baktılar ki para yok. O zaman bu parayı nasıl vereceksiniz? Dokuma arazi üzerinde şirketin haczi var.
 Bundan iyisi  Şam’da  kayısı denen bir netice ortaya çıkardık. Bundan daha iyisi zaten mümkün değil. Konuyu bütün çıplaklığı meclise anlattık. Daha önce de Her üç partinin ilçe başkanlarına, meclis üyelerine anlattım. Dokuma arazisinin yeşil alanında nasıl bir çalıştay yaptıysak, birlikte hareket ettiysek ticari alanda da ortak akılla hareket edeceğiz.
“Dokumayı birlikte çözeceğiz” demiştik
Ne mutlu bize ki, dönemimde Dokuma’nın 8 yıllık sürecinde belediye meclisimizle birlikte hareket ettik. Dokuma’yı birlikte çözeceğiz, demiştik. Dokuma alanını birlikte bu günlere getirdik. 2014’de kurduğumuz komisyon iyi çalışmamış olsaydı bugünlere gelemezdik.”
MHP Grup Sözcüsü Adem Çelik de “Dokuma tahsisine dava açan siyasi partilerden birisi de bizdik.  Şirket ile yapılacak sulh sözleşmesi bize mantıklı geliyor.  Dokuma arazisini Antalya’mıza, belediyemize yeniden kazandırma adına iyi bir adım atılıyor” dedi.
Dokumanın kurtarılmasında son aşama
CHP Grup sözcüsü Kadir Zeybek de “Dün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. yılı idi. Vatan topraklarının işgalden kurtarılmasıydı. Şimdi de Dokuma alanının kurtarılmasının son aşamasına geliyoruz. Bu gelişmelerden memnunuz. Kamu lehine sorunun çözülmesi noktasında üstümüze düşeni yerine getirmeye hazırız” İfadesini kullandı. Müzakerelerin ardından ilgili firma MULTİ ile sağlanan mutabakata göre iade edilmesi gereken para tutarını karşılayacak banka mevcudunun Dokuma A.Ş’de olmaması nedeniyle şirket sermayesinin 10 milyon TL artırılması talebi oybirliğiyle kabul edildi. 
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde
​Dokuma’da hukuki müjde

Benzer Haberler